<p>Solunum zorlukları, özellikle Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) gibi durumlarda, hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyebilir.
Bu tür sağlık sorunları, solunum fonksiyonlarında ciddi bozulmalara yol açarak, hastalar için günlük yaşamı zorlaştırabilir.</p>
<h2><strong>Corensis Oxymax HFOT’un Özellikleri ve Avantajları:</strong></h2>
<p>Corensis Oxymax Yüksek Akışlı Oksijen Terapi (HFOT) cihazı, solunum zorlukları yaşayan hastalar için geliştirilmiş yenilikçi bir destekleyici tedavi yöntemidir. Kandaki oksijen düzeylerinin düşmesi, hipoksemi olarak bilinen bir duruma yol açabilir. Bu durumda, hem pediatrik hem de yetişkin hastalarda solunum çabasını azaltmak için ısıtılmış ve nemlendirilmiş bir hava-oksijen karışımı kullanılabilir. Bu cihaz, KOAH ve ARDS hastalarının akut alevlenmelerinde, akciğer ödemi ve diğer solunum zorluklarında etkin bir destek sunar. Isıtılmış ve nemlendirilmiş hava-oksijen karışımı sayesinde hem pediatrik hem de yetişkin hastalarda solunum eforunu azaltmaya yardımcı olur. Bu teknoloji, solunum yolu nemliliğini koruyarak, mukusun incelmesine ve daha kolay atılmasına yardımcı olur.</p>
<h2><strong>Solunum Zorluklarının Nedenleri ve Belirtileri:</strong></h2>
<p>Solunum zorlukları, çeşitli faktörler tarafından tetiklenebilir. Bu faktörler arasında akciğer enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, çevresel kirleticiler ve kronik solunum hastalıkları bulunur. Belirtiler arasında nefes darlığı, hızlı nefes alma, göğüs sıkışması ve öksürük yer alır.</p>
<h2><strong>Tedavi Yöntemleri ve Önlemler:</strong></h2>
<p>Solunum zorluklarının tedavisinde, hastalığın nedenine bağlı olarak çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bunlar arasında ilaç tedavileri, solunum egzersizleri ve oksijen terapisi bulunmaktadır. Corensis Oxymax HFOT, bu tedavi yöntemlerine ek olarak, hastalara bir alternatif sunar.</p>
<h2><strong>Sonuç:</strong></h2>
<p>Solunum zorlukları yaşayan hastalar için, Corensis Oxymax HFOT cihazı, solunum güçlüklerinde tedaviyi destekleyen yönüyle öne çıkmaktadır. Bu cihazın sunduğu ısıtılmış ve nemlendirilmiş oksijen terapisi, hastaların solunum kalitesini iyileştirerek yaşam kalitelerini artırmakta önemli bir rol oynayabilir.</p>


large_blog_teshis_card_slider_detay.png

medium_blog_teshis_card_slider_detay.png

small_blog_teshis_card_slider_detay.png

thumbnail_blog_teshis_card_slider_detay.png

blog_teshis_card_slider_detay.png

large_blog_teshis_detay_slider_detay.png

medium_blog_teshis_detay_slider_detay.png

small_blog_teshis_detay_slider_detay.png

thumbnail_blog_teshis_detay_slider_detay.png

blog_teshis_detay_slider_detay.png

Tek bir fotoğrafla kandaki hemoglobin miktarı doğru bir şekilde ölçülebilir mi?
# Bir Fotoğraftan Teşhise Yolculuk
Purdue Üniversitesi mühendisleri tarafından geliştirilen yazılım, yalnızca hastaların iç göz kapağının fotoğrafını çekerek kandaki hemoglobin miktarını doğru bir şekilde ölçmeye yarıyor. Ekip, bu yazılımı bir mobil uygulamaya yerleştirmek için sıkı bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Uygulamanın amacı; erken teşhis ve tedaviye yardımcı olmanın yanı sıra, gelişmekte olan ülkelerdeki kliniklerin ve kan testlerini karşılayabilecek durumu olmayan hastaların dezavantajlarını azaltmak.

Purdue Üniversitesi’nde Biyomedikal Mühendisliği alanında doçentlik derecesi olan Young Kim, bu teknolojinin geleneksel kan testlerinin yerini almayacağını belirtse de sağlık süreçlerini hızlandırarak fayda sağlayabileceğini öne sürüyor. Kim’in ekibi düşük çözünürlüklü akıllı telefon fotoğraflarını yüksek çözünürlüklü dijital sinyallere dönüştürecek bir algoritma geliştirdi. Bu uygulama, hemoglobin seviyelerini ölçmek için ekstra bir donanım gerektirmemesiyle büyük kolaylık sağlıyor.

Geliştirilmekte olan uygulama, görüntü kalitesini sabitlemek için akıllı telefonların el feneri ile senkronizasyon özelliği ve kamera ile göz kapağı arasındaki mesafeyi koruyacak kılavuzlar içeriyor. Kişinin cilt rengi fark etmeksizin tutarlı sonuçlar alınabiliyor.

Ayrı bir klinik çalışmada ekip, İndiana Üniversitesi- Melvin and Bren Simon Kanser Merkezi’ndeki hastaların kanlarındaki hemoglobin düzeylerini değerlendirmek için bu uygulamayı kullanıyor. Ayrıca daha iyi bir algoritma geliştirebilmek için Hindistan’daki Shrimad Rajchandra Hastanesi ile birlikte çalışıyorlar.

large_blog_list_teshis.png

medium_blog_list_teshis.png

small_blog_list_teshis.png

thumbnail_blog_list_teshis.png

blog_list_teshis.png

A software developed by Purdue University engineers, simply takes a picture of patients' inner eyelids to measure the amount of hemoglobin in the blood accurately. The team continues working hard to integrate this software into a mobile app. The purposes of the application are to help with early diagnosis and treatment of the diseases while reducing the disadvantages of clinics in developing countries and patients who cannot afford blood tests.

Young Kim, an associate professor of Biomedical Engineering at Purdue University, states that this technology will not replace traditional blood tests but suggests that it could benefit by speeding up the processes. Kim's team has developed an algorithm that converts low-resolution smartphone photos into high-resolution digital signals. This application provides great convenience as it does not require extra equipment to measure hemoglobin levels.

The application under development includes the sync feature of smartphones to stabilize the image quality and guides to keep the distance between the camera and the eyelid. Regardless of the skin colors of the patients, the software can get valid results. 

In a separate clinical study, the team gets help from this app to assess patients' hemoglobin levels in their blood at the University of Indiana- Melvin and Bren Simon Cancer Center. They are also working with Shrimad Rajchandra Hospital in India to improve the alghorithm. 


Can the amount of hemoglobin in the blood be measured accurately with a single photograph?

Journey from a

Photograph to Diagnosis

Tek bir fotoğrafla kandaki hemoglobin miktarı doğru bir şekilde ölçülebilir mi?

Bir Fotoğraftan 

Teşhise Yolculuk

blog_dijital_saglik_ekosistemler_slider_detay.png

large_blog_dijital_saglik_ekosistemler_slider_detay.png

medium_blog_dijital_saglik_ekosistemler_slider_detay.png

small_blog_dijital_saglik_ekosistemler_slider_detay.png

thumbnail_blog_dijital_saglik_ekosistemler_slider_detay.png

large_blog_dijital_saglik_detay_content.png

medium_blog_dijital_saglik_detay_content.png

small_blog_dijital_saglik_detay_content.png

thumbnail_blog_dijital_saglik_detay_content.png

blog_dijital_saglik_detay_content.png

Dijital Sağlık Ekosistemleri Bildiğimiz Sağlık Hizmetlerini Kökünden Değiştiriyor
# Dijital Sağlık Ekosistemleri
Ağ etkisi kavramını daha önce duydunuz mu? Bu kavram, ağ geliştikçe kullanıcılar için daha değerli hale gelen internet sistemlerini anlatır. Ağlar büyüdükçe sağlanan hizmetin kalitesi ve birlikte uyum içinde çalışabilirliği artmaktadır. Amazon Web Services veya Google Cloud Platform gibi ağların yanı sıra sağlık teknolojileri sektöründe de ağ etkisinden faydalanılmakta, daha iyi sağlık hizmetleri sunmak için ağlar geliştirilmektedir.

Covid 19’a kadar sağlık hizmetleri geleneksel yollarla sürdürülüyordu ancak 2020 itibariyle sağlık sektörünün dijitalleştiğine tanık olduk. Dijital sağlık teknolojilerinin temel yapı taşı, diğer ekosistemlerde de olduğu gibi veridir. İyi çalışan bir teknoloji yaratmak için doğru verilerin toplanması ve bu verilerin uygun bir şekilde işlenmesi gerekir. Sağlık kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, hastanın geçmiş tıbbi kayıtlarına erişim kolaylığı sağlaması sebebiyle sağlık sektörünün işini kolaylaştırıyor. Kronik rahatsızlıklar ve tekrar eden hastalıklar daha rahat teşhis edilebiliyor, uygun tedavileri bulmak kolaylaşıyor.

Dijital sağlık ekosistemini geliştirmek adına atılan her adım mevcut kullanıcılara fayda sağlarken aynı zamanda dijital adaptasyonu artırır. Diğer devrimlerde de olduğu gibi sağlık devriminin bizi nereye götüreceğini önceden tahmin etmek pek kolay değil. Ama yine de gelin bir düşünelim:

Kalbinizde bir problem olduğunu düşünerek aile hekiminize gidiyorsunuz. Doktorunuz kardiyoloji uzmanı değil, ancak kullandığı dijital sağlık portalı aracılığıyla EKG’nizi değerlendiriyor. Kalbinizde normalin dışında bir şey olduğunu fark ederse sizi bir kardiyoloğa yönlendiriyor, tıbbi kayıtlarınızı iletiyor ve randevunuzu planlıyor.

Ayrıca doktorunuz Apple Watch gibi bir akıllı saatinizi dijital sağlık hesabınıza bağlamanızı istiyor. Böylece telefonunuz gerçek zamanlı EKG verilerinizi topluyor ve bir sonraki randevunuzda düzenli kalp aktiviteleriniz inceleniyor. Sizce de böyle bir bilgi erken teşhis ve tedavide fark yaratmaz mı?

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi hasta bakımında sorunsuz geçişler daha önce yalnızca ortak bir teknolojiyi kullanan büyük hastane ağlarında mümkündü. Günümüzde ise yaygın bir şekilde kullanılan ve birbirleriyle iletişim kurabilen standart uygulamalara dönüşmesi işten bile değil.

Dijital ekosistemlerin en temel bileşeninin veri olduğundan bahsetmiştik. AWS ve GCP gibi platformlar başarılıdır, çünkü doğru verileri toplar ve iyi bir şekilde işlerler. Bunların yanı sıra sistemlerin birlikte çalışabilmesini sağlarlar. En nihayetinde sağlık hizmetleri de aynı şeyi yapmak zorunda kalacak.

Sağlık sektörünün geleceğinin dijital sağlık teknolojilerinden geçtiği koşulsuz bir gerçek. Dijital sağlık inovasyonu; daha etkili tedavi yöntemlerine, teşhislerin daha erken yapılmasına ve daha şeffaf uygulamalara sebep olacaktır.

Sağlık teknolojilerinin gelişmesi için iki şeye ihtiyaç var: adaptasyon ve yatırım. Bu alana yapılan yatırımlar gün geçtikçe artıyor, adaptasyonun artması ile sağlık hizmetleri şekil değiştiriyor. Hastalar, hizmet sağlayıcılar, ilaç şirketleri veya doktorlar gibi, sektörün içinde yer alan kişilerin dijital teknolojileri benimsemesi ile bugün hayal bile edemediğimiz faydalar görebilir, sağlık hizmetlerinin daha kolay ulaşıldığı bir gelecek inşa edebiliriz.

large_blog_dijital_saglik_list.png

medium_blog_dijital_saglik_list.png

small_blog_dijital_saglik_list.png

thumbnail_blog_dijital_saglik_list.png

blog_dijital_saglik_list.png

Have you ever heard of the concept of the network effect? This concept describes internet systems that become more valuable to users as the network evolves. As networks grow, the quality of service provided and their interoperability increase. In addition to networks such as Amazon Web Services or Google Cloud Platform, the health technology sector also benefits from the network effect.

Until Covid 19, health services were carried out in more traditional ways, but as of 2020, we have witnessed the shift to digitalization in the health sector. The fundamental of digital health technologies is data, as in other digital ecosystems. Accurate data must be collected and appropriately processed to create technologies that work well. Keeping health records electronically relieves the work of the health sector, as it provides ease of access to the patient's past medical records. Chronic or recurrent diseases can be diagnosed easier with previous records.

Every step to improve the digital health ecosystem benefits existing users while increasing digital adoption. As in other revolutions, it is not easy to predict where the health revolution will take us. But still, let's think about it:

Let's assume that you think you have a problem in your heart, so you go to your primary care physician. Your doctor is not a cardiologist but can evaluate your ECG through a digital health portal. If anything out of the ordinary is detected, he or she may refer you to a cardiologist, submit your medical records, and schedule your appointment through the same portal.

Also, your doctor may want you to link a smartwatch, such as the Apple Watch, to your digital health account. Thus, your phone collects your real-time ECG data to be reviewed by your doctor in your next appointment. Do you think such information would not make a difference in early diagnosis and treatment of diseases?

As in the example above, seamless transitions in patient care were previously only possible in large hospitals which use shared networks. Today, it is easy to turn into standard applications that are widely used and can communicate with each other.

We mentioned that the most fundamental component of digital ecosystems is data. Platforms like AWS and GCP are successful because they collect appropriate data and process it well. In addition, they enable systems to work together. Ultimately, healthcare will have to do the same.

It is a truth that the future of the health sector passes through digital health technologies. Digital health innovation; will lead to more effective treatment methods, earlier diagnosis, and more transparent practices.

Health technologies need two things to develop: adaptation and investment. Investments in this field are increasing day by day, and health services are changing shape with the increase in adaptation. 

As patients, doctors, service providers, pharmaceutical companies and other parties of health sector adaptsto digital technologies healthcare services may become more accessible. 


Digital Health Ecosystems Are Changing the Health Care Services as We Know It

Digital Health

Ecosystems

Dijital Sağlık Ekosistemleri Bildiğimiz Sağlık Hizmetlerini Kökünden Değiştiriyor

Dijital Sağlık

Ekosistemleri

blog_yasamin_degeri_kucuk_slider_detay.png

thumbnail_blog_yasamin_degeri_kucuk_slider_detay.png

large_blog_yasamin_degeri_icerik_detay.jpeg

medium_blog_yasamin_degeri_icerik_detay.jpeg

small_blog_yasamin_degeri_icerik_detay.jpeg

thumbnail_blog_yasamin_degeri_icerik_detay.jpeg

blog_yasamin_degeri_icerik_detay.jpeg

Her yıl 200 ile 300 arasında bebeğin hayatını kurtaracak bir ilacın bedeli sizce ne kadar olmalı?
# Yaşamın Değeri Ne Kadardır?
Her yıl 200 ile 300 arasında bebeğin hayatını kurtaracak bir ilacın bedeli sizce ne kadar olmalı? Yeni teknolojilerin, gen tedavilerinin ve kronik hastalığı olan kişilerin düzenli olarak kullandığı ilaçların fiyatlandırması neye göre belirlenmeli? Hayat kurtaran ilaçların paralı olması sizce adil mi?
İdeal bir dünyada insanları iyileştiren ve acılarını hafifleten araçların herkes için erişilebilir olması gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Ancak gerçek dünyada işler maalesef ki böyle yürümüyor.
Frederick Banting, 1923’te insülini keşfettiğinde adını patente koymayı reddetti. Bir doktorun hayat kurtaracak bir keşiften kâr elde etmesinin etik olmadığını düşünüyordu. Banting’in çalışmalarını birlikte yürüttüğü diğer mucitler James Collip ve Charles Best, insülin patentini Toronto Üniversitesi’ne yalnızca 1 dolara sattı. İhtiyacı olan herkesin ilaca ulaşabilmelerini istiyorlardı. Bu asil beyler bugünkü fiyat etiketlerini veya ilaç şirketlerinin fiyatlandırma politikalarını görselerdi muhtemelen insanlığın geleceği adına umutsuzluğa kapılırlardı.
İnsülin gibi jenerik ilaçlardaki fiyat artışı hastaların canını sıksa da tek problem bu değil. Yeni tedavilerin ve nadir hastalıklar için oluşturulan tedavi seçeneklerinin fiyatları dünyada yalnızca küçük bir grubun ulaşabileceği kadar yüksek. Mesela, 2019’da FDA tarafından onaylanan SMA ilacını ele alalım. Nadir görülen bir çocukluk hastalığı olan SMA’ya karşı kullanılan bu deneysel tedavi şu anda hasta başına 2,125 milyon dolara mal oluyor. FDA tarafından onaylanan diğer gen tedavisi ise genetik körlüğe karşı kullanılıyor, maalesef ki bu tedavinin fiyatı da SMA ilacı ile yarışıyor. Genetik körlükten mustarip olan bir kişinin her bir göz için 425.000 dolar ödemesi gerekiyor.

Devrim yaratabilecek gen tedavileri; ölümcül çocuk hastalıklarını ve diğer nadir rahatsızlıkları ortadan kaldırma potansiyeline sahip olsa da yüksek fiyatları sebebiyle geniş kapsamlı fayda sağlama ihtimalleri düşük gözüküyor.

Siyaset felsefecisi Matt Zwolinski’ye göre bir ilacı satın aldığımızda yalnızca o ilacı araştırmak ve geliştirmek için harcanan maliyeti değil, aynı zamanda piyasaya çıkmamış yüzlerce başka ilacı da finanse ediyoruz. Pek çok başarısız denemenin ardından bulunan ilaçların araştırılmaya devam edilebilmesi için üretici şirketlerin kâr etmesi gerekiyor.

Şirketler, ürettikleri ilaçların sadece zengin hastalar ve gelişmiş ülke vatandaşları için değil tüm hasta grupları için erişilebilir olmasını sağlamalıdır. Ancak bu şekilde gen terapileri ve diğer devrim niteliğindeki şifa yöntemleri, hastaların hayatlarını daha iyi hale getirme potansiyellerini gerçekleştirebilir.

Kişiselleştirilmiş tedavileri bugüne kadar kullanılan jenerik çözümlerle karşılaştırırsak etkili çözüm sunmaları ve daha önce tedavi edilemeyen hastalıkları iyileştirebilecek oluşları sebebiyle cazip gözükmektedirler. Uzun vadede maliyetlerin daha düşük olacağı kişiselleştirilmiş tedavi çözümleri geleceğin sağlık teknolojisi olacaktır.

large_blog_yasamin_degeri_list.png

medium_blog_yasamin_degeri_list.png

small_blog_yasamin_degeri_list.png

thumbnail_blog_yasamin_degeri_list.png

blog_yasamin_degeri_list.png

How much do you think a drug that will save the lives of 200 to 300 babies each year should cost? How should the prices of new technologies, gene therapies, and medicines for chronic diseases be determined? Do you think it is fair that people have to pay for life-saving drugs?

In an ideal world, remedies that heal people and soothe their suffering should be accessible to all. Unfortunately, things don't work that way in the real world.

When Frederick Banting discovered insulin in 1923, he refused to have a patent for it. According to him, for a doctor to profit from a life-saving discovery is not ethical. The other inventors, James Collip and Charles Best, sold the insulin patent to the University of Toronto for only $1 intending to make it accessible to anyone who needed it. If these noble gentlemen saw today's price tags or the pricing policies of pharmaceutical companies, they would probably despair for the future of humanity.

In 2015, Martin Shkreli who has a bad reputation, caused anger when he raised the price of Daraprim, which is used in parasitic infection toxoplasmosis and some cases, cancer, and AIDS from $13.50 to $750. In the same way, big companies' buying the rights of old and cheap generic drugs and raising the prices caused fury. The fact that the 4 most popular types of insulin in the USA have tripled in price in the last decade worries diabetic patients. 

Although the price increase in generic drugs such as insulin upsets patients, this is not the only problem. The prices of new treatment options for rare diseases are so high that only a small group can afford them. 

For instance, the experimental treatment approved in 2019 by FDA for SMA, a rare childhood disease, currently costs $2.125 million per patient. The other gene therapy approved by the FDA is used for genetic blindness. Unfortunately, the price of this treatment competes with the SMA drug. Patients have to pay $425,000 for each eye.

Revolutionary gene therapies may eliminate deadly childhood diseases and other rare disorders. However, they are unlikely to provide comprehensive benefits due to their high price.

According to political philosopher Matt Zwolinski, when we pay for a drug, we are not only paying for the cost, but we also pay for hundreds of other medicines that are not on the market yet. Manufacturers must profit to continue research and development.

Companies must ensure that the drugs they produce are accessible to all groups of patients, not just wealthy patients or citizens of developed countries. Only this way, gene therapies, and other revolutionary procedures can reach their potential to change patients' lives for the better.

When personalized treatments are compared with generic solutions, they seem attractive since they offer solutions to cure previously incurable diseases. The future of health technologies lies in personalized treatment solutions as they will be more effective as prices lower.


How much do you think a drug that will save the lives of 200 to 300 babies each year should cost? 

How Much Is Life Worth?

Her yıl 200 ile 300 arasında bebeğin hayatını kurtaracak bir ilacın bedeli sizce ne kadar olmalı?

Yaşamın Değeri

Ne Kadardır?

blog_kapak_dijital_dovmeler_slider_detay.png

large_blog_kapak_dijital_dovmeler_slider_detay.png

medium_blog_kapak_dijital_dovmeler_slider_detay.png

small_blog_kapak_dijital_dovmeler_slider_detay.png

thumbnail_blog_kapak_dijital_dovmeler_slider_detay.png

large_blog_dijital_dovmeler_content_detay.png

medium_blog_dijital_dovmeler_content_detay.png

small_blog_dijital_dovmeler_content_detay.png

thumbnail_blog_dijital_dovmeler_content_detay.png

blog_dijital_dovmeler_content_detay.png

Size cildinizdeki simgelerle telefonunuzun kilidini veya giriş kapılarınızı açabileceğinizi söyleseydik ne derdiniz?

# Dijital Dövmeler
Size cildinizdeki simgelerle telefonunuzun kilidini veya giriş kapılarınızı açabileceğinizi söyleseydik ne derdiniz? Peki ya kan basıncı ve hidrasyon seviyelerinizi sürekli olarak ölçüp normal aralığın dışındaki değerlerde size uyarı gönderebilecek elektronik dövmeler hakkında ne düşünürdünüz?

Giyilebilir cihazları takip eden teknolojik ilerlemeler bizi dijital dövmelere, midemizde sindirilebilecek cihazlara veya kan damarlarımızda dolaşacak nano botlara götürüyor olabilir mi? Tıbbi cihazların daha küçük, daha ulaşılabilir ve birbiriyle entegre hale gelebilmesi için yoğun bir çabanın sarf edildiği günümüzde; dijital dövmeler o kadar da uzak gözükmüyor.

Küçük elektrotlardan oluşan, esnek ve su geçirmez malzemelerden üretilen bu dövmeler; cilt üzerinde haftalarca kalabiliyor, topladıkları bilgileri akıllı telefonlara ve diğer cihazlara iletebiliyor. Böylece kalp aritmisi, uyku bozuklukları ve beyin aktivitelerindeki bozukluklar gibi kritik sağlık problemlerinin teşhisinde ve tedavisinde fayda sağlıyorlar.

Şarja ihtiyaç duymadan, yaşamsal bulguları 24 saat boyunca takip edebiliyor oluşları ile özellikle de inme riski bulunan hastalarda hayat kurtarabilecek bir buluştan bahsediyoruz. Bu ilgi çekici teknolojik gelişmeler, bir sonraki adımda, insan vücuduna entegre edilebilecek veya fark edilmeden kanda dolaşabilecek şekilde küçültülmüş cihazlar yaratmanın mümkün olduğunu gösteriyor.

Bileğinizde kalp atış hızınızı ölçen yunus şeklinde bir dijital dövme hayal edebiliyor musunuz? Medical Futurist’e göre bu fikre alışsanız iyi olur, çünkü çok da uzak olmayan bir gelecekte gerçekliğimiz bu olacak.



large_blog_dijital_dovmeler_list.png

medium_blog_dijital_dovmeler_list.png

small_blog_dijital_dovmeler_list.png

thumbnail_blog_dijital_dovmeler_list.png

blog_dijital_dovmeler_list.png

What if markings on your skin could unlock your phone or help you to access entrance doors? Or what would you think about electronic tattoos that continuously measure your blood pressure and hydration levels and give alerts when your values are outside the normal range?

Could it be possible that the technological advances that follow wearable technologies lead us to digital tattoos, the devices that can be digested in our stomachs, or nanobots to circulate in our blood vessels? In today's world, where medical devices are being worked on to make them smaller, more accessible and integrated; digital tattoos don't seem that far off.

These tattoos are produced with flexible and waterproof materials, consisting small electrodes and can stay on the skin for weeks. Users can collect data from their smartphones without any other medical device needed. It makes them useful for the diagnosis & treatment of critical health problems such as heart arrhythmias, sleep disorders, and disturbances in brain activity.

This invention can save lives, especially in patients at risk of stroke, thanks to their ability to monitor vital signs for 24 hours without charging. These fascinating technological advances show that, in the next step, it is possible to create devices that can be integrated into the human body or circulate in the blood unnoticed.

Can you imagine a digital dolphin tattoo measuring your heart rate on your wrist? According to Medical Futurist, you better get used to this idea, because that will be our reality in the not-too-distant future.

What if markings on your skin could unlock your phone or help you to access entrance doors? 

Digital

Tattoos

Size cildinizdeki simgelerle telefonunuzun kilidini veya giriş kapılarınızı açabileceğinizi söyleseydik ne derdiniz?

Dijital

Dövmeler

large_ferritinin_blog.png

medium_ferritinin_blog.png

small_ferritinin_blog.png

thumbnail_ferritinin_blog.png

ferritinin_blog.png

large_frtn3.png

medium_frtn3.png

small_frtn3.png

thumbnail_frtn3.png

frtn3.png

Ferritinin değerleriniz, fiziksel ve mental sağlığınızda düşündüğünüzden büyük bir etkiye sahip
# Ferritinin (Demir) Sağlığınızı Korumadaki Hayati Rolü
Vücudumuz, çoğunlukla karaciğer ve bağışıklık hücrelerinde bulunan ferritin adı verilen bir protein üretir. Ferritin, kırmızı kan hücrelerinin yapımında kritik olan demirin depolanmasından ve salınmasından sorumludur. Eğer yeterli demir olmadan vücut, oksijenin kanda dolaşmasını ve tüm organ ve dokulara ulaşmasını sağlayan hayati bir bileşen olan yeterli hemoglobin üretemez. 

Bir kişinin ferritin seviyesinin düşük olduğu ferritinin testleri ile belirlendiğinde, bu durum doktorlara demir eksikliği anemisi veya mide kanaması gibi tıbbi durumları teşhis ve tedavi etmeleri için bir sinyal verebilir. Tersi şekilde, yüksek düzeyde bir ferritin, altta yatan tıbbi başka sorunların varlığını gösterebilir.

**Düşük Ferritinin Belirtileri**

Düşük ferritin seviyeleri kişilerde yorgunluk, huzursuz bacak sendromu (RLS), saç dökülmesi (özellikle kadınlarda), sıra dışı yemek istekleri ve atletlerde dayanıklılığın azalması gibi çeşitli semptom veya durumlara yol açabilir.

•	Yorgunluk, demir eksikliği anemisinin en yaygın belirtisidir.

•	HBS, bacakları hareket ettirmek için kontrol edilemeyen bir dürtüye neden olan nörolojik bir hastalıktır.

•	Çalışmalar, her iki cinsiyette de düşük ferritin düzeylerini saç dökülmesiyle ilişkilendirmiştir, ancak kadınlarda daha fazladır. 

•	Ayrıca uzun mesafe koşucuları veya yüzücüler gibi dayanıklılığın yüksek olması gereken sporlarla ilgilenen sporcular, demir eksikliği nedeniyle düşük performans yaşayabilir.

Mayalı ekmek tüketimi, kuru baklagil, yumurta, kırmızı et, balık, yeşillik, susam, pekmez, fındık, üzüm, kayısı ve dut tüketiminin arttırılması ferritin değerinin yükselmesini sağlamaktadır.

**Yüksek Ferritinin Belirtileri**

Yüksek ferritin seviyeleri her zaman fark edilebilir semptomlara neden olmayabilir, ancak bazı kişiler şunları yaşayabilir.

•	Tükenmişlik

•	Zayıflık

•	Kalp çarpıntısı

•	‘Demir yumruk' olarak da bilinen eklem ağrısı

•	Açıklanamayan kilo kaybı

•	Karın ağrısı

Ferritin değer tespitine yardımcı olmak için:  [https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/ferritin-hizli-test](https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/ferritin-hizli-test)



large_frtn2.png

medium_frtn2.png

small_frtn2.png

thumbnail_frtn2.png

frtn2.png

Our body produces a protein called ferritin, which is mainly found in the liver and immune cells. Ferritin is responsible for storing and releasing iron, which is critical for the production of red blood cells. Without enough iron, the body cannot produce enough hemoglobin, a vital component that allows oxygen to circulate in the blood and reach all organs and tissues.

When a person's ferritin level is determined to be low through ferritin tests, it can signal doctors to diagnose and treat medical conditions such as iron deficiency anemia or gastrointestinal bleeding. Conversely, a high level of ferritin may indicate the presence of underlying medical issues.

**Low Ferritin Symptoms**

Low ferritin levels can lead to various symptoms or conditions in individuals such as fatigue, restless leg syndrome (RLS), hair loss (especially in women), unusual food cravings, and decreased endurance in athletes.

• Fatigue is the most common symptom of iron deficiency anemia.

• RLS is a neurological disorder that causes an uncontrollable urge to move the legs.

• Studies have linked low ferritin levels to hair loss in both sexes, but more so in women.

• Additionally, athletes involved in endurance sports such as long-distance runners or swimmers may experience reduced performance due to iron deficiency.

Consumption of fermented bread, legumes, eggs, red meat, fish, greens, sesame, molasses, nuts, grapes, apricots, and mulberries can increase ferritin levels.




**Symptoms of High Ferritin Levels**

High ferritin levels may not always cause noticeable symptoms, but some individuals may experience the following:

• Fatigue

• Weakness

• Rapid heartbeat

• Joint pain, also known as "iron fist"

• Unexplained weight loss

• Abdominal pain

To help detect ferritin levels: [https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/ferritin-hizli-test-en](https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/ferritin-hizli-test-en)


Ferritin levels have a greater impact on your physical and mental health than you might think.

The Vital Role of Ferritin (Iron)

in Protecting Your Health

Ferritinin değerleriniz, fiziksel ve mental sağlığınızda düşündüğünüzden büyük bir etkiye sahip

Ferritinin (Demir) Sağlığınızı

Korumadaki Hayati Rolü

small_dvtana.png

thumbnail_dvtana.png

dvtana.png

large_d_vitamini.jpg

medium_d_vitamini.jpg

small_d_vitamini.jpg

thumbnail_d_vitamini.jpg

d_vitamini.jpg

D vitamini, yediğimiz besinlerde bulunabildiği gibi vücudumuzun kendisinin de üretebildiği bir hormondur. 
# D Vitaminini Tanıyor musunuz?
Kalsiyum ve fosforu emme ve tutmada vücuda yardımcı olduğu uzun zamandır bilinen, yağda çözünen bir vitamindir; her ikisi de kemik yapımı için önemlidir. Ayrıca, laboratuvar çalışmaları D vitamini takviyesinin kanser hücreleri büyümesini azaltabileceğini, enfeksiyonları kontrol etmede ve iltihabı azaltmada yardımcı olabileceğini göstermektedir. Vücudun birçok organ ve dokusunun D vitamini reseptörleri vardır, bu da kemik sağlığından öte önemli işlevlerinin olabileceğini düşündürmektedir ve bilim insanları diğer olası fonksiyonları aktif olarak araştırmaktadır.

Az sayıda yiyecek doğal olarak D vitamini içerir, ancak bazı yiyecekler bu vitaminden zenginleştirilmiştir. Çoğu insan için yeterli D vitamini almanın en iyi yolu, yeterli miktarda yemek yemek zor olduğu için bir takviye almaktır. D vitamini takviyeleri iki şekilde bulunur: D2 vitamini ("ergokalsiferol" veya ön vitamini D) ve D3 vitamini ("kolekalsiferol"). Her ikisi de doğal olarak oluşan formlardır ve güneşin ultraviyole-B (UVB) ışınlarının varlığında üretilirler, bu nedenle takma adı "güneş vitamini"dir, ancak D2 bitkilerde ve mantarlarda, D3 ise hayvanlarda, insanlar dahil üretilir. Ciltteki D vitamini üretimi, D vitamini için ana doğal kaynaktır, ancak birçok insan kışın güneş ışığı sınırlı olan yerlerde yaşadığı veya çoğu zaman içeride olduğu için yetersiz seviyelerde bulunur. Ayrıca, daha koyu ciltli insanlar, pigment (melanin) gölge gibi davrandığından D vitamini üretimini (ve ayrıca cildin güneş ışığının zararlı etkilerini, örneğin cilt kanseri dahil azaltan etkilerini de) azaltarak daha düşük kan D vitamini seviyelerine sahip olma eğilimindedirler.

D vitamini oranı tespitine yardımcı olmak için: [https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/d-vitamin-hizli-test](https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/d-vitamin-hizli-test)


large_dvitamin2.png

medium_dvitamin2.png

small_dvitamin2.png

thumbnail_dvitamin2.png

dvitamin2.png

Vitamin D is a hormone that can be found in the foods we eat as well as produced by our own bodies. It is a long-known, fat-soluble vitamin that assists the body in absorbing and retaining calcium and phosphorus, both of which are important for bone formation. Additionally, laboratory studies show that D vitamin supplementation may reduce the growth of cancer cells, help control infections, and reduce inflammation. Many organs and tissues in the body have D vitamin receptors, suggesting that it may have functions beyond bone health, and scientists are actively researching other potential functions.

There are only a few foods that naturally contain vitamin D, but some foods have been fortified with this vitamin. For most people, the best way to get enough vitamin D is to take a supplement, as it can be difficult to get enough through diet alone. Vitamin D supplements come in two forms: D2 vitamin ("ergocalciferol" or vitamin D precursor) and D3 vitamin ("cholecalciferol"). Both are naturally occurring forms and are produced in the presence of ultraviolet-B (UVB) rays from the sun, hence the nickname "sunshine vitamin", but D2 is produced in plants and mushrooms, while D3 is produced in animals, including humans. 

The production of vitamin D in the skin is the main natural source of vitamin D, but many people have insufficient levels because they live in places where sunlight is limited in winter or they spend most of their time indoors. Additionally, darker-skinned individuals tend to have lower blood levels of vitamin D, as their skin pigment (melanin) acts as a shade and reduces the production of vitamin D (as well as reducing the harmful effects of sunlight on the skin, such as skin cancer).

To help determine the level of vitamin D: [https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/d-vitamin-hizli-test-en](https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/d-vitamin-hizli-test-en)


D vitamin, both a nutrient we consume through food and a hormone produced by our bodies, helps the body absorb and retain calcium and phosphorus.

The Importance of Vitamin D

from Bone Health to Cancer

Hem yediğimiz bir besin hem de vücudumuzun ürettiği bir hormon olan D vitamini, kalsiyum ve fosforu emme ve tutmada vücuda yardımcı oluyor.

Kemik Sağlığından Kansere Kadar

D Vitaminin Önemi

small_glutenana.png

thumbnail_glutenana.png

glutenana.png

large_gluten.jpg

medium_gluten.jpg

small_gluten.jpg

thumbnail_gluten.jpg

gluten.jpg

Buğday, arpa ve çavdar gibi bazı tahıllarda doğal olarak bulunan bir protein: Gluten
# Glutenin Hayatımıza Etkisi
Gluten, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda doğal olarak bulunan bir protein kompleksidir. Birçok gıda ürününde bulunan gluten, yiyeceklerin kıvamını, dokusunu ve elastikiyetini artırarak lezzetlerine katkıda bulunur. Ancak, bazı insanlar gluten intoleransı veya alerjisi nedeniyle gluten içeren yiyecekleri tüketmeleri durumunda çeşitli sağlık sorunları yaşayabilirler.

Gluten intoleransı, gluten tüketimi sonrası karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi sindirim sorunlarına neden olabilen bir durumdur. Gluten alerjisi ise, bağışıklık sisteminin gluteni yabancı bir madde olarak algılaması sonucu ortaya çıkar ve ciddi semptomlara yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar arasında cilt döküntüleri, nefes almada güçlük, mide bulantısı ve hatta anafilaktik şok gibi hayatı tehdit eden durumlar da yer alabilir.

Gluten intoleransı veya alerjisi olan kişilerin, gluten içeren gıdaları tüketmeleri durumunda semptomlarını önlemek için glutensiz diyet uygulamaları gerekebilir. Glutensiz diyet, buğday, arpa, çavdar ve diğer gluten içeren gıdaların yanı sıra bazı diğer gıda maddelerini de içermeyen bir diyet türüdür. Günümüzde birçok glutensiz alternatif ürünü mevcut olmakla birlikte, bu diyetin sağlıklı bir şekilde uygulanması için beslenme uzmanlarından destek almak önerilir.
Gluten intoleransı olan kişilerin tüketebileceği bazı gıdalar şunlardır:

•	Glutensiz tahıllar: pirinç, mısır, kinoa, yulaf (glutensiz sertifikalı), darı

•	Glutensiz ekmekler, makarnalar ve unlu mamuller: Yulaf ezmesi unu, pirinç unu, mısır unu, patates unu vb.

•	Taze meyve ve sebzeler: her türlü meyve ve sebzeleri tüketebilirsiniz.

•	Et, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi protein kaynakları: Bu gıdalar gluten içermezler.

Gluten değerlerinizi ölçmek için: [https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/gluten-hizli-test](https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/gluten-hizli-test)


large_gluten2.png

medium_gluten2.png

small_gluten2.png

thumbnail_gluten2.png

gluten2.png

Gluten is a protein complex naturally found in grains such as wheat, barley, and rye. Gluten found in many food products contributes to their texture, consistency, and elasticity, enhancing their flavor. However, some individuals may experience various health issues if they consume gluten-containing foods due to gluten intolerance or allergy.

Gluten intolerance is a condition that can cause digestive problems such as abdominal pain, bloating, gas, diarrhea, or constipation after consuming gluten. Gluten allergy, on the other hand, occurs when the immune system perceives gluten as a foreign substance, leading to severe symptoms. Allergic reactions can include skin rashes, difficulty breathing, nausea, and even life-threatening conditions such as anaphylactic shock.

People with gluten intolerance or allergy may need to follow a gluten-free diet to prevent symptoms if they consume foods containing gluten. A gluten-free diet is a type of diet that excludes wheat, barley, rye, and other gluten-containing foods as well as some other food items. Although there are many gluten-free alternative products available today, it is recommended to seek support from nutrition experts to implement this diet in a healthy way.
Here are some foods that people with gluten intolerance can consume:

• Gluten-free grains: rice, corn, quinoa, certified gluten-free oats, millet

• Gluten-free breads, pastas, and baked goods: oatmeal flour, rice flour, corn flour, potato flour, etc.

• Fresh fruits and vegetables: you can consume all kinds of fruits and vegetables.

• Protein sources such as meat, fish, eggs, dairy products: These foods do not contain gluten.

To help determine the level of gluten: [https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/gluten-hizli-test-en](https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/gluten-hizli-test-en)



Gluten is a protein naturally found in some grains such as wheat, barley, and rye.

The Impact of Gluten

on Our Lives

Buğday, arpa ve çavdar gibi bazı tahıllarda doğal olarak bulunan bir protein: Gluten

Glutenin Hayatımıza

Etkisi

large_woman_blog2.jpg

medium_woman_blog2.jpg

small_woman_blog2.jpg

thumbnail_woman_blog2.jpg

woman_blog2.jpg

large_woman_blog.jpg

medium_woman_blog.jpg

small_woman_blog.jpg

thumbnail_woman_blog.jpg

woman_blog.jpg

Çoğu kadın, yoğun iş temposu ve aile sorumlulukları nedeniyle sağlık kontrolüne gereken önemi veremiyor.
# Kadın Sağlığına Dair: Hızlı Tanı Kitleri ile Kolay ve Güvenli Sonuç
Kadın sağlığı, her ne kadar önemli bir konu olsa da çoğu kadın, yoğun iş temposu ve aile sorumlulukları nedeniyle sağlık kontrolüne gereken önemi veremiyor. Ancak, son yıllarda geliştirilen hızlı tanı kitleri, kadınların sağlık sorunlarını hızlıca tespit edebilmesine olanak tanıyor.

Gebelik testleri, kadınlar için en yaygın kullanılan hızlı tanı kitlerinden biridir. Bu testler, idrar veya kan örnekleri kullanarak gebeliği tespit etmeyi sağlar. Gebelik testleri, kadınların kendi başlarına kolayca kullanabilecekleri tıbbi cihazlardır ve evde rahatlıkla yapılabilmektedir. En yaygın kullanılan test türü, sonuçları idrar örneği ile elde edilen testlerdir. Ancak, gebelikte kandan yapılan testler daha doğru ve güvenilir sonuçlar verir.

Hızlı tanı kitleri ayrıca, menopoz, kolesterol, tiroid problemleri, diyabet ve enfeksiyonlar gibi birçok kadın sağlığı sorununun tespiti için de kullanılabilirler. Bu testlerin doğru kullanımı, kadınların sağlık sorunlarını erken aşamada tespit etmelerini ve gerektiğinde tedavi almalarını sağlar.

Sonuç olarak, hızlı tanı kitleri, kadınların kendi sağlıklarını takip etmelerini ve olası sağlık sorunlarını erken aşamada tespit etmelerine olanak sağlar.

Gebelik hızlı test kitine ulaşmak için: [https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/gebelik-test](https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/gebelik-test)

large_b-woman.png

medium_b-woman.png

small_b-woman.png

thumbnail_b-woman.png

b-woman.png

Women's health, while being an important topic, often goes overlooked by many women due to their busy work schedules and family responsibilities. However, in recent years, the development of rapid diagnosis tests has allowed women to quickly detect their health problems.

Pregnancy tests are one of the most commonly used rapid tests for women. These tests allow the detection of pregnancy using urine or blood samples. Pregnancy tests are medical devices that women can easily use on their own and can be done comfortably at home. The most widespread type of test is the one that yields results through a urine sample. However, using a blood test during pregnancy can lead to more accurate and reliable results.

Rapid tests can also be used for detecting many women's health problems such as menopause, cholesterol, thyroid problems, diabetes, and infections. The proper use of these tests allows women to detect their health problems at an early stage and receive treatment when necessary.

In conclusion, rapid diagnosis kits enable women to monitor their own health and detect potential health problems at an early stage.

To get a pregnancy rapid test kit: [https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/gebelik-test-en](https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/gebelik-test-en)

Many women cannot give the necessary importance to health check-ups due to their busy work schedules and family responsibilities.

About Women's Health: Rapid Tests

for Easy and Safe Results

Çoğu kadın, yoğun iş temposu ve aile sorumlulukları nedeniyle sağlık kontrolüne gereken önemi veremiyor.

Kadın Sağlığına Dair: Hızlı Tanı Kitleri ile

Kolay ve Güvenli Sonuç

large_unsplash_XChsbHDigQM.jpg

medium_unsplash_XChsbHDigQM.jpg

small_unsplash_XChsbHDigQM.jpg

thumbnail_unsplash_XChsbHDigQM.jpg

unsplash_XChsbHDigQM.jpg

large_unsplash_BHD2OxkYGSk.jpg

medium_unsplash_BHD2OxkYGSk.jpg

small_unsplash_BHD2OxkYGSk.jpg

thumbnail_unsplash_BHD2OxkYGSk.jpg

unsplash_BHD2OxkYGSk.jpg

Karaciğer, vücudumuzdaki metabolik süreçleri düzenleyerek, gıdalardan enerji üretir ve zararlı maddeleri temizler. 
# Sağlıklı Yaşam İçin Karaciğer Fonksiyonlarınızı Koruyun
Karaciğer, vücudumuzdaki en önemli organlardan biridir. Vücudumuzdaki metabolik süreçleri düzenleyerek, gıdalardan enerji üretir ve zararlı maddeleri filtreleyerek temizler. Ayrıca, hormonlar ve diğer biyolojik maddelerin üretiminde de önemli bir rol oynar.

Karaciğer fonksiyonları arasında:

Kandaki glukoz seviyesini düzenlemek: Karaciğer, glikojen depolama ve glikoz üretimi yoluyla kandaki glukoz seviyesini düzenler. Bu, vücuttaki hücrelerin enerji üretimi için gereklidir.

**Protein sentezi:** Karaciğer, protein sentezinde de önemli bir rol oynar. Bu proteinler, kaslar, hormonlar, enzimler ve diğer biyolojik süreçler için gereklidir.

**Safra üretimi:** Karaciğer, safra üretir ve safra kesesi tarafından depolanır. Safra, yağ emilimini ve sindirimini kolaylaştırır.

**Detoksifikasyon:** Karaciğer, zararlı maddeleri filtreleyerek temizler. Alkol, ilaçlar ve diğer toksinler gibi maddeler karaciğer tarafından işlenir ve vücuttan uzaklaştırılır.

**Demir depolama:** Karaciğer, demir depolar ve ihtiyaç duyulduğunda serbest bırakır. Bu, kırmızı kan hücrelerinin üretimi için gereklidir.

Karaciğerin fonksiyonlarının önemi, vücudumuzun sağlığı açısından büyük bir rol oynar. Karaciğerin doğru şekilde çalışması, vücuttaki diğer organların da sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Ancak, bazı hastalıklar, alkol tüketimi ve bazı ilaçlar gibi faktörler, karaciğerin zarar görmesine neden olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve düzenli olarak sağlık kontrolü yapmak önemlidir.

Karaciğer sağlığı için yapabileceğimiz birçok şey var. Bunlardan bazıları:

Sağlıklı beslenme: Karaciğer fonksiyonlarını iyileştirmek için, sağlıklı bir beslenme planı takip etmek önemlidir. Yüksek lifli gıdalar, sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve az yağlı proteinler gibi sağlıklı besinler tüketmek karaciğer sağlığına faydalı olabilir.

**Su tüketimi:** Su içmek, karaciğer sağlığı için çok önemlidir. Vücudun susuz kalması karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Günde en az 8-10 bardak su içmek, vücudun yeterli miktarda sıvı almasını sağlar.

**Egzersiz yapmak:** Düzenli egzersiz yapmak, karaciğer sağlığı için faydalıdır. Egzersiz, kan dolaşımını artırır ve vücuttaki zararlı maddelerin atılımını hızlandırır.

**Alkol tüketimini sınırlandırmak:** Aşırı alkol tüketimi, karaciğer sağlığı için zararlıdır. Alkol tüketimini sınırlandırmak veya mümkünse tamamen bırakmak, karaciğerin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir.

**İlaçları dikkatli kullanmak:** İlaçların uzun süreli kullanımı, karaciğer sağlığı için zararlı olabilir. İlaçları doktorun talimatlarına uygun şekilde kullanmak, karaciğer sağlığını korumak için önemlidir.

**Antioksidan içeren gıdalar tüketmek:** Antioksidanlar, karaciğer sağlığı için faydalıdır. Meyve, sebze, yeşil çay, zerdeçal ve sarımsak gibi antioksidan içeren gıdalar tüketmek, karaciğer sağlığına faydalı olabilir.

**Stresi yönetmek:** Stres, karaciğer sağlığına zararlı olabilir. Stres yönetimi teknikleri, örneğin meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri yapmak, karaciğer sağlığına yardımcı olabilir.

Karaciğer fonksiyon değerlerinizi ölçmek için: [https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/karaciger-hizli-test](https://www.kocyasa.com/corensis-tani-kitleri/karaciger-hizli-test)


large_slider.jpg

medium_slider.jpg

small_slider.jpg

thumbnail_slider.jpg

slider.jpg

The liver is one of the most important organs in our body. It regulates metabolic processes in our body, produces energy from food, and filters harmful substances to clean them. Additionally, it plays a crucial role in the production of hormones and other biological substances.

Functions of the liver include:

**Regulating blood glucose levels:** The liver regulates blood glucose levels by storing glycogen and producing glucose. This is necessary for energy production in the body's cells.

**Protein synthesis:** The liver also plays an important role in protein synthesis. These proteins are essential for muscles, hormones, enzymes, and other biological processes.

**Bile production:** The liver produces bile, which is stored in the gallbladder. Bile facilitates the absorption and digestion of fats.

**Detoxification:** The liver filters harmful substances to clean them. Substances such as alcohol, drugs, and other toxins are processed by the liver and eliminated from the body.

**Iron storage:** The liver stores iron and releases it when needed. This is necessary for the production of red blood cells.

The importance of liver function plays a significant role in our overall health. The proper functioning of the liver ensures that other organs in the body are healthy as well. However, some factors such as diseases, alcohol consumption, and certain medications can damage the liver. Therefore, it is important to maintain a healthy lifestyle and regularly undergo health checkups.

There are several things we can do to maintain liver health, including:

**Healthy eating:** Following a healthy diet plan is important to improve liver function. Consuming healthy foods such as high-fiber foods, vegetables, fruits, whole grains, and low-fat proteins can benefit liver health.

**Water consumption:** Drinking water is crucial for liver health. Dehydration can negatively affect liver function. Drinking at least 8-10 glasses of water per day ensures that the body receives an adequate amount of fluid.

**Exercising:** Regular exercise is beneficial for liver health. Exercise increases blood circulation and speeds up the elimination of harmful substances in the body.

**Limiting alcohol consumption:** Excessive alcohol consumption is harmful to liver health. Limiting alcohol consumption or quitting alcohol altogether can help maintain a healthy liver.

**Using medications carefully:** Long-term use of medications can be harmful to liver health. Using medications according to the doctor's instructions is essential to preserve liver health.

**Consuming foods that contain antioxidants:** Antioxidants are beneficial for liver health. Consuming foods that contain antioxidants, such as fruits, vegetables, green tea, turmeric, and garlic, can be helpful for liver health.

**Managing stress:** Stress can be harmful to liver health. Stress management techniques such as meditation, yoga, or breathing exercises can help maintain liver health.

To measure your liver function: [https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/karaciger-hizli-test-en](https://www.kocyasa.com/en/corensis-diagnosis-kits/karaciger-hizli-test-en)

The liver regulates metabolic processes in our body, produces energy from food, and cleans harmful substances.

Protect Your Liver Function

for a Healthy Life

Karaciğer, vücudumuzdaki metabolik süreçleri düzenleyerek, gıdalardan enerji üretir ve zararlı maddeleri temizler. 

Sağlıklı Yaşam İçin

Karaciğer Fonksiyonlarınızı Koruyun

large_1436✕1188.jpg

1436✕1188.jpg

Ah, yazın tatlı sıcaklığı... Kimi bronzlaşmayı düşlerken, kimi de güneşin altında serin bir limonata yudumlamanın hayaliyle dolup taşar. Ancak bu güzel hayaller bazen acı bir güneş yanığı ile sonuçlanabilir.

# Güneş Yanığı Nedir?

Uzun süre güneşe maruz kalmak, derinin altında ultraviyole ışınlarına maruz kalmasına neden olur. Bu da güneş yanığı adı verilen ciddi bir deri hastalığına yol açabilir. Önce deride kızarıklık oluşur, sonra yanığın şiddetine bağlı olarak deri rengi koyulaşır ve üst katman soyulabilir.

## Yanık Dereceleri Nedir?

Bu yanıklar genellikle birinci veya ikinci derece olarak sınıflandırılır. Birinci derece yanıkta genellikle sadece kızarıklık, ağrı ve şişlik vardır. İkinci derece yanık biraz daha ciddidir ve cildin üzerinde içi su dolu kabarcıklar oluşabilir.

## Güneş Yanığından Nasıl Korunabiliriz?

 Güneş yanığından korunmak için, en başta güneşin en dik geldiği ve UVB ışınlarının en yoğun olduğu 10:00-15:00 saatleri arasında mümkün olduğunca gölge alanları tercih etmeliyiz. Bu saatler dışında bile güneşe çıkmadan önce güneş kreminizi sürmeyi unutmayın. Kremi belirli aralıklarla yenileyerek kullanmayı da ihmal etmeyin.

## Güneş Yanığına Ne İyi Gelir?

Eğer yanığınız varsa, endişelenmeyin, bu durum genellikle birkaç hafta içinde iyileşir. Yanığınızın üzerine aloe vera gibi serinletici ve iyileştirici kremler sürmek ve bol bol su içmek genellikle işe yarar. Ağrı ve rahatsızlık hissediyorsanız, ağrı kesici almayı da düşünebilirsiniz.
İşte bu kadar basit! Bilinçli bir şekilde güneşin keyfini çıkarın ve cildinizi koruyun. Hem güneşin tadını çıkarabilir, hem de sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.


Ah, yazın tatlı sıcaklığı... Kimi bronzlaşmayı düşlerken, kimi de güneşin altında serin bir limonata yudumlamanın hayaliyle dolup taşar...

0 sonuç bulundu

Corensis Oxymax HFOT’un Özellikleri ve Avantajları:

Solunum Zorluklarının Nedenleri ve Belirtileri:

Tedavi Yöntemleri ve Önlemler:

Sonuç: